Dil ve Konuşma Bozukluğu

Dil ve Konuşma Nedir?

Dil, hayat boyu pek çok biyolojik, psikolojik ve çevresel değişken ve değişimlere maruz kalarak sürdürülen; kişinin benliği ile çevre arasındaki ilişkiyi ifade eden bir kavramdır. İnsan geliştirdiği dil ile ihtiyaç, duygu ve düşüncelerini istek, niyet ve amaca dönüştürüp diğerlerine aktarır. Diğerlerinden gelen yanıtları alır, algılar ve zihinsel bağlamda duygu, düşünce ve isteklerine yansıtarak niyet ve amaçlarını yönetir ve yönlendirir.

Kelime, yazı, işaret, resim gibi sembollerin belirli kurallar çerçevesinde iletişim amacı ile kullanılması anlamına gelen dil, iletişimin kurulmasında bir araçtır.

Konuşma ise ses aracılığıyla dilin aktarılmasını sağlayan bir yoldur.

Dil ve Konuşma Bozuklukları Nelerdir?

DİL BOZUKLUKLARI


Gelişimsel Dil Gecikmesi:  Çocuklarda akranlarına kıyasla dil gelişiminde gecikme görülmektedir. 

3-4 ay: Çevresindeki kişilere veya oyuncaklara ilgi göstermeme

6-9 ay: Babıldama olmaması

7-12 ay: Ses üretiminde sınırlılık, jest kullanmama (bay bay yapmıyor, işaret ile göstermiyorsa)

12-18 ay: Yalnızca birkaç sözcük üretiminin olması

18-24 ay: İki sözcüklü cümle kuramama

24 ay: En az 50 sözcük üretememe, sembolik oyun (-miş’li, -mış’lı oyun) oynamama

36 ay: 4 kelimeli cümle kuramama, 5N1K sorularını anlamama, soru soramama


Özgül Dil Bozukluğu

Çocukların konuşulan dilin kazanılmasında beklenmedik zorluklar gösterdikleri gelişimsel dil bozukluğunun bir şeklidir. Dil becerilerinde bilişsel, duyusal, ruhsal, sosyal ve motor bir nedene dayandırılamayan belirgin bir aksaklık var ise özgül dil bozukluğu tanısı konmaktadır. Neredeyse sebepsiz yere ortaya çıkmış bir dil bozukluğu gibi görünse de, özgül dil bozukluğu olan çocuklarda beyinde dil ile ilgili işlevlerin diğer çocuklardan farklı bölgelerde yerleşmesinden doğan beyin asimetrisi, beyindeki dil bölgelerinin gelişimlerinin gecikmesi gibi çeşitli nedenler bulunabileceği belirtilmektedir.

Afazi (Edinilmiş Dil Bozuklukları):

Beyinde ki dil alanlarından birinde ya da birden fazla bölgesinde bir hasara bağlı olarak ortaya çıkan, nörolojik kaynaklı bir dil ve konuşma bozukluğudur. 


AKICI KONUŞMA BOZUKLUKLARI


Hızlı Bozuk Konuşma:

Kişinin konuşması düzensiz bir şekilde ve anormal bir hızda gerçekleşmektedir. Hece atmaları, sözcüğün yuvarlanarak söylenmesi, konuşma seslerinin hatalı üretimi gibi problemler görülebilmektedir.

Kekemelik:

Konuşma akıcılığının, hızının ve ritminin etkilendiği konuşma sorunudur. Hece tekrarı, blok, uzatma, ses ekleme gibi farklı şekillerde görülebilir.

Konuşma Sesi Bozuklukları

Artikülasyon (Sesletim) Bozukluğu:

Bazı konuşma seslerinin hatalı üretilmesiyle ortaya çıkmaktadır. Halk arasında peltek konuşma, /r/ sesini söyleyememek gibi bilinen konuşma sesi bozuklukları artikülasyon bozukluğu olarak adlandırılmaktadır.

Fonolojik (Sesbilgisel) Bozukluk:

Kendi içinde fonolojik gecikme, tutarlı fonolojik bozukluk, tutarsız fonolojik bozukluk olmak üzere 3 alt alana ayrılmaktadır. Çocukların gelişim sürecinde belirli yaşlarda gerçekleştirdikleri hece atma, seslerin yerlerini değiştirme, bir ses yerine her kullanımda farklı üretimler gerçekleştirme gibi hatalı üretimlerin devam etmesidir. 4-5 yaşta tamamlanması beklenilen fonolojik süreçte hatalı üretimler devam ettiğinde aileler konuşmanın anlaşılmadığından veya “bebeksi” konuşmanın varlığından dolayı endişe edebilmektedir.

Bu bozukluğa sahip çocuklar gerekli becerileri edinebilmeleri için desteklenmediğinde okul döneminde ciddi okuma yazma problemleri gösterebilirler.

MOTOR KONUŞMA BOZUKLUKLARI

Dizartri:

Dil, dudak, yüz, boğaz ve solunum kaslarının birlikte ve koordineli bir şekilde çalışmasını sağlayan kaslarda oluşan zayıflık ve fonksiyonel kayıplar sonucu gözlenmektedir. Doğuştan ya da sonradan oluşan beyin hasarları dizartriye sebep olabilir. Bunlar arasında; İnme, Beyin travması, Parkinson, Multiple skleroz (MS), Serebral palsi ve çeşitli kas hastalıkları sayılabilir.

Apraksi:

Yetişkinlikte ve çocukluk döneminde konuşmanın programlanmasına ilişkin motor bozukluktur. Konuşmak için beynimiz tarafından mesajların doğru bir şekilde konuşma organlarına (dil, dudak gibi) iletilmesi gerekmektedir. Beyin hasarına bağlı olarak bu mesajların doğru iletilememesi sonucunda konuşma organları doğru çalışamaz. Buna bağlı olarak konuşma apraksisi gelişir. Sözcükleri üretmek ve istemli kas hareketlerini sağlayabilmek için gerekli merkezdeki motor planlama bozukluğudur. Sıklıkla sesletim problemleri görülür. Kişi yetersizliğinin farkındadır, sözcük uzunluğu arttıkça sorun artar. Sesletim bozuklukları tutarlı değildir; tekrarlar, uzatmalar veya sözcük değişimlerinde tutarsızlıklar görülür. 

Kimlerin Dil – Konuşma desteğine ihtiyacı vardır?

·      Dudak-damak yarıklığı

·      Ağız ve çene kaslarında zayıflık

·      Gelişim geriliği

·      Zihinsel yetersizlik

·      Down Sendromu

·      Serebral Palsi

·      İşitme kaybı

·      Otizm

gibi tanı ve durum varlığında bireylerin ilgili uzman ve terapistlerden dil-konuşma desteği almaya ihtiyacı bulunmaktadır.

Değerlendirme

İnformal Değerlendirme

Herhangi standardize bir test kullanmadan çocuk ile geçirilen vakit içerisinde gözlem yapılması ve doğal dil örneği alınmasını içermektedir. Gelişimsel dil ve konuşma basamakları göz önünde tutularak gerçekleştirilmektedir. Standardize teste uyum sağlamakta zorlanan normal gelişime sahip veya ek engel durumunun görüldüğü bireylerde kullanılmaktadır. 

Formal Değerlendirme

TÜRKÇE ERKEN DİL GELİŞİM TESTİ (TEDİL)

TÜRKÇE OKUL ÇAĞI DİL GELİŞİM TESTİ (TODİL)

TÜRKÇE İLETİŞİM GELİŞİMİ ENVANTERİ (TİGE)

SESLETİM SESBİLGİSİ TESTİ (SST)

FONOLOJİK FARKINDALIK TESTİ(FFT)

Vd. Ölçekler

Terapi Sürecinde Neler Uygulanır?

Bireylerin öyküleri ve değerlendirme sonucu elde edilen tanı, desteklenmesi gereken alanların belirlenmesini ardından bir terapi programı oluşturulmaktadır. Bireylerde bir dil ve konuşma becerisi alt alanının etkilenebilmesinin yanında birden fazla alanın da etkilenmiş ve rehabilitatif/terapötik yaklaşımların birleştirilmesini gerektiren durumlar da  söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle terapi programları ilgili hedefler doğrultusunda bireye özgü hazırlanmaktadır. 

Müdahale programları yoğunluklu olarak çocuk odaklı yaklaşım ile gerçekleştirilmekle birlikte, aile veya klinisyen odaklı yaklaşımlar da uygulanabilmektedir.

Dil ve Konuşma Bozukluğu Testlerimiz


Türkçe Erken Dil Gelişimi Testi (TEDİL)

Test, bireysel olarak yönetilen, norm referanslı ve 2 yaş 0 ay ve 7 yaş 11ay arasındaki çocukların alıcı ve ifade edici sözel dil becerilerini ölçmeyi amaçlayan bir testtir. Test sonuçları erken dönemde dil bozukluğu olan çocukları tanılayabilme, dil gelişimlerinin zayıf ve güçlü yanlarını gösterme, gelişim sürecine dair bilgi vermektedir.

4 yaş 0 ay ile 8 yaş 11 ay yaş grubunu kapsayan, gelişimsel, norm referanslı, standardize ve bireysel olarak yönetilen bir ölçme aracıdır. Bu test temel olarak, çocuklarda dil gelişimini farklı boyutlarıyla ölçerek dil gelişimi açısından güçlü ve zayıf yönleri belirlemeyi ve gelişimsel dil bozukluğu olan çocukları ayırt etmeyi amaçlamaktadır.

Artikülasyon ve fonolojik bozuklukların ayırıcı tanısı için geliştirilmiş norma dayalı bir testtir. SST ile çocuklarda Türkçe’deki sesbirimlerin artikülasyonu ve konuşma özellikleri doğal ve yapılandırılmış ortamlarda test edilmektedir. 

8-36 ay aralığındaki çocukların iletişim becerilerini jestler ve hareketler, sözcük dağarcığı ve dilbilgisi alanlarını değerlendirmek amacıyla kullanılmaktadır.

4;0-8;11 yaş aralığındaki tipik gelişim gösteren çocukların fonolojik farkındalık becerilerini değerlendiren bir testtir. Bu test 4 farklı düzeyde (sözcük, kafiye, hece ve fonem düzeyleri), 16 alt testten oluşmaktadır.

× WhatsApp